Suriye'de Darbeler Dönemi - Ali Kaçar
- Hasan Bakır

- 29 Mar 2022
- 2 dakikada okunur
Fransız mandacılığının son bulmasıyla bağımsızlığını eline alan Suriye, tam anlamıyla bağımsız olamamış, İngiltere, Fransa, SSCB gibi emperyalist devletlerin müdahaleleriyle birçok iç karışıklık yaşamıştır. Suriye bağımsızlığını eline aldıktan sonra bu seferde dış müdahalelerden kaynaklı darbelerle boğuşmak zorunda kalmıştır.
Darbeler Dönemi; Suriye
Fransa’nın 1920’li yıllardan itibaren özellikle Sünni güçlere karşı denge oluşturmak ve onların güçlerini zayıflatmaya dönük olarak dini ve etnik azınlıkları özellikle öne çıkarmakta, imkan sağlamaktaydı. Bunun yanında bir de özel bir askeri birlik oluşturuyor. Fransa’nın oluşturduğu bu birliğin tamamına yakını özellikle bu dini ve etnik azınlıklardan oluşmaktaydı.
1963’te darbe olur, darbeden sonra Baas Partisi yönetime gelir, 1970’den sonra da Hafız el Esad gelir. O günden bugüne kadarda Nusayri rejiminin yani azınlık rejiminin devam ettiğini görüyoruz. Oysa normalde Nusayrilerin Suriye’de ki nüfusunun %7-8 olarak veya %11-12 olarak tahmin edilir. En iyi tahmin %11 civarlarındadır. Bu kadar azınlıkta olan bir kesimin, 1963’lerden beridir baskıcı bir şekilde yönetimde olduğunu görüyoruz.
Levanta Ordusu, genellikle Alevilerden, Dürzilerden, Hristiyan, Ermeni gibi etnik ve dini azınlıklardan oluşuyor. Özellikle Sünni kesimden orduya alımın teşvik edilmemiş, zaman zaman da engellenmiştir. Bu ordunun, Şam’a uzak bölgelerden ve özgürlük gibi, bağımsızlık gibi amacı olmayan aşiretlerden seçilerek oluşturulduğunu görüyoruz. Bu ordu, şu an bildiğimiz Suriye ordusunun da temelini oluşturmaktadır.
1948’li yıllara geldiğimizde artık sözde de olsa bağımsızlığına kavuşmuş ve başında da Şükrü el Kuvvetli’nin olduğu bir devlet vardır. İsrail’le yapılan savaşlara Arapların yenilgiye uğraması özellikle iç siyasette bir takım sıkıntıları, çözülmeleri ve ayaklanmaları beraberinde getirmiştir. O dönemde ordu, Siyonistlere karşı başarılı olamama nedenini hükümete yüklerler. Fransa ve İngiltere’nin desteklediği, Hüsnü Zaim olarak bilinen komutan, Şükrü el Kuvvetli’ye karşı bir darbe gerçekleştirir ve böylece Suriye’de darbeler dönemi başlamış olur.
Hüsnü Zaim’in Batı’ya yakın olması, NATO’ya bir takım bilgiler vermesi, ordu içindeki başka devletler tarafından desteklenen komutanlarda hoşnutsuzluk oluşturmuştur. Çok fazla bir zaman geçmeden Hüsnü Zaim’e karşı Ağustos ayında yani aynı yılın 14 Ağustos’unda (5 ay sonra) Sami el Hinnavi, bir darbe gerçekleştirir. Aslında Hinnavi, Zaim’le sınıf arkadaşıdır, birlikte büyümüşlerdir. Fakat bunlar hiç önemli değildir o dönemde. Hem Zaim’i, hem de başbakanı göstermelik bir mahkeme sonrası her ikisini de idam ettirir.
Yani darbeyle gelen darbeyle gider misali, darbeler dönemi bitmiyor. Bu sefer Albay Edip Çiçekli, 19 Aralık ayında 1949’da yeni bir darbe gerçekleştirir. Çiçekli’de çok zalim, gaddar birisidir. Yapılan darbeler sonucu enflasyon artmış, ekonomi çökme noktasına gelmiştir. Özellikle 1951’e geldiğimizde birçok kişiyi tutuklatır ve kendine göre yeni bir sistem oluşturur. 1952 yılında da kendi partisinin (Arap Özgürlük Hareketi) dışındaki hemen hemen bütün partileri kapatır. Bununla da yetinmez 1953 yılında göstermelik bir referandum yapar ve başkanlık sistemini getirir ve kendisi de başkan olur.
Ekonomik anlamda sıkıntıların olması ve başkanlık sisteminin diktatörlüğe dönük olması, özellikle öğrenciler ve gençler üzerinde etki ederek bir takım ayaklanmaların yavaş yavaş başladığını görüyoruz. 1953’ün sonlarına doğru eylemler artık yoğunlaşınca Çiçekli, artık yavaş yavaş sona gelmektedir.
Bu sefer Moskova’nın desteklediği ve Moskova’nın özellikle Çiçekli ’ye karşı yen bir darbenin oluşması noktasında ikna ettiği komutanlar, 25 Şubat 1954’te bir darbeyle Çiçekliyi devirirler.
Yani bu darbeler süreci bu şekilde devam eder, yine 1955’te Şükrü el Kuvvetli tekrar başa gelir ve bu dönem 1958 Mısır’la Suriye’nin birleşmesine kadar devam eder. Yine 1956’da özellikle Süveyş Kanalı’nın millileştirilmesi düşüncesi sol gençler arasında büyük bir ilgi uyandırır ve Suriye’de sol bir gençlik yavaş yavaş güçlenmeye başlar.








Yorumlar