top of page

Osmanlı’da Ortadoğu - Ali Kaçar

  • Yazarın fotoğrafı: Hasan Bakır
    Hasan Bakır
  • 1 Mar 2022
  • 1 dakikada okunur

Uzun yıllar Osmanlı idaresinde kalan Ortadoğu, Osmanlı'nın gerilemesiyle ve yapılan ıslahatlar sonucu; milliyetçiliğin yaygınlık kazanmasıyla beraber Osmanlı idaresinden çıkmış, emperyalist işgalci devletlerin bir sömürüsü haline gelmiştir.

Osmanlı’da Ortadoğu ve Islahatlar

1918 yılına kadar Ortadoğu Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğindeydi. Osmanlı İmparatorluğu’nun özellikle 1800’lü yıllardan Tanzimat Fermanı, daha sonra Islahat Fermanı ile birlikte yavaş yavaş gerilemeye ve ellerindeki toprakları kaybetmeye başladığı ve halklar arasındaki sıkıntıların yavaş yavaş meydana geldiği dönemdir.

1839 yılında Abdülmecid döneminde, ilk olarak Tanzimat’la birlikte gayrimüslimlere tanınan bir takım haklar ve özellikle Müslümanlarla eşit görülmesi, aynı hukukun uygulanması, yerli halklar açısından bir takım sıkıntıları beraberinde getirmiştir. 1839 – 1856 yıllarında artık yavaş yavaş ırklar arasında, mezhepler arasında çatışmaların yaşandığını ve özelliklede ırkçılığın/milliyetçiliğin çok yoğun olarak başladığını görebiliyoruz.


Emperyalist ülkeler Ortadoğu üzerinde sadece ticari olarak hesapları olmamıştır. Aynı zamanda Tanzimat’la birlikte kurdukları bir takım okullar vardır. Bu okulların tamamı misyonerlik faaliyetlerinde bulunmuştur.


Bu döneme baktığımızda, bu okullar Osmanlı’nın çeşitli yerlerinde misyonerlik faaliyetlerini yürütmüştür. Bunlarla birlikte bir takım dernekler kuruluyor. Bunlardan biri Edebiyatçılar Derneğidir. Edebiyatçılar Derneği, yavaş yavaş ırki meseleleri de kışkırtıyor. Zaten o dönemden itibaren milliyetçilik olaylarının başladığını görebiliriz.


Osmanlı İmparatorluğu, 1876 yılında I. Meşruiyeti ilan ediyor, hemen akabinde 93 harbi olarak bilinen 1877-1878 yıllarında Ruslarla yapılan savaşlarda birçok sıkıntı yaşanıyor. O yıllar itibariyle artık Avrupa’ya ve özellikle de Fransa’ya öğrencilerin sıklıkla gitmeye başladığını görebiliriz. Özellikle Fransa’da okuyan öğrencilerin, kendi ülkelerine döndükleri zaman bir taraftan hükümete yani Abdülhamid’e yönelik olarak, öbür taraftan da İslami düşünceyi zedeleyecek tarzda, farklılaştıracak tarzda bir takım değişik düşünceleri insanlar arasında yaymaya başladığını görebiliyoruz.


Araştırmacı Yazar - Ali KAÇAR



Yorumlar


©2022, Hasan Bakır tarafından kurulmuştur.

bottom of page